21 Mayıs 2011 Cumartesi

Konu 2, Sizden Gelenler

Hayal’et Sandvici

Bu sandvici yapmak için ilk gereken şey kararlı olmanız. Çünkü anlatacağım tarifte malzeme toplamanız için biraz emek harcamanız gerekiyor.
Hazırsanız, başlayalım.

Bu sandviçin normal sandviçlerden farkı ekmeğinde gizli. Bu yüzden size tarif edeceğim fırından almanız gerekiyor. Bu fırın her yerde bulunan Gökyüzü semtinde. Bulunduğunuz herhangi bir yerden vasıta bulmanız mümkün. Gözünüzü kapayıp, mavi renkli gökkuşağı otobüslerine bindiğinizde, mavi olmasına dikkat edin yoksa yolunuzu kaybedebilirsiniz, sizi direk olarak Bulut amcanın fırınına çıkaracak. (Gözünüzü açmamaya gayret edin yolculuğunuz süresince, ani geri dönüşler sizi hem yorar, hem her denemenizde biraz daha zorlanırsınız. Zaten semte vardığınızda gözünüzü açma gereği duymayacaksınız.)Alacağımız ekmeğin adı, Düş’lepiş. Bir somun almanız yeterli. Diğer yandan biri beyaz, biri pembe olan iki çeşidi var. Farkları Bulut amcanın yaparken kullandığı malzemeden kaynaklanıyor, beyaz olanın gerçek mayası biraz daha fazla. Tercih sizin, ikisi de harika sandviç için. Bulut amca Gökyüzü semtinin yerlisi olup, aslen Feza doğumlu. Fırını, büyük büyük büyük dedesi açmış vakti zamanında. O da yüzyıllardır ailesinin yaptığı gibi burayı işletiyor. Size sunacağı ikramlar arasından ‘gün batımı keki’ni denemenizi şiddetle tavsiye ederim. Ama ölçüyü kaçırmayın, zira diğer malzemeler için Gökyüzü semtinde daha dolaşacak çok yeriniz olacak. Daha önce dediğim gibi, ekmeği buradan almak zorunda değilsiniz ama herhangi bir ekmek kullandığınızda kesinlikle tat vermeyecektir. Denedim, oradan biliyorum.

Fırından ayrıldıktan hemen sonra, tam karşınızda göreceğiniz Diyar Hanımın düş dükkanına girin. Burada sakın aklınız karışmasın. Rengarenk kavanozlar içinde satılan, boy boy düşler düş’lepişin arasına sürmek istediğiniz harç olacak. Benim tavsiyem, mümkün olduğunca renkli düşleri seçin. Çünkü dükkana girdiğinizde göreceksiniz, en açık renklerden başlayıp, arka raflara doğru koyulaşıyor. Seçtiğiniz düş ne kadar koyu olursa, sandviçte o kadar ağır bir tat olacak. Ağır tadı olan sandviçler genelde kalp ağrılarına sebep oluyor. Siz en iyisi aklınızı ve gönlünüzü ferah tutup, renklere yönelin. Diyar hanım her ne kadar çok titiz bir hanım olup son kullanma tarihlerine dikkat etse de, siz yine de tarihleri kontrol etmeyi unutmayın. Ayrıca ne kadar yakın tarih, o kadar hafif ve lezzetli bir sandviç.

Buradan da ayrıldıktan sonra esas malzememizi alacağımız ve sandviçe adını veren Hayal merkezine doğru yola çıkıyoruz. Buranın en iyi özelliği, sizi asla yargılamamaları. Kapıdaki güvenlik görevlisi sizi olumsuz düşünce dedektöründen geçirdikten sonra sizi tamamen kendi başınıza bırakıyor. Zaten burada gidilecek özel bir yer yok. Her yer özel! Sadece adım attıkça keşfediyorsunuz. Bakılan yer aynı olsa da, görülen her zaman farklı olduğundan önerebileceğim fazla bir şey yok. İlk katta bahçeye çıktığınızda ufkunuzu kaplayan meyve bahçelerini göreceksiniz. İzinsiz almamanızı tavsiye ederim. Çünkü bazı meyveler sadece senede bir kez açıyor ve koparıldıkları anda ölüp gidiyorlar. Özel toplama timleri genelde bu ağaçların yakınında nöbet tutsa da, semt dışına atılmanızı gerektirecek bir davranışta bulunmamanız menfaatiniz icabıdır. Malzememiz için üçüncü katta bulunan hayal aynalarından yararlanabilirsiniz. Bu aynaların altında küçük bir kutu yer alır. Aynanın karşısına geçip, yüreğinizden geçen en büyük hayalinizi anlatın. Yeterince açık anlatırsanız size vereceği malzemeyi sandviçinize katabilirsiniz. Bu sayede hayalinize ulaşmanızı sağlayacak yola dair ipuçlarını, ertesi gün gün ışığıyla birlikte aklınızın bir köşesinde bulacaksınız.

Malzemelerinizin hepsini aldıktan sonra umut kahvesinde, yudumlayacağınız açık renkli umutlarla hazırladığınız sandviçi yiyebilir, eve dönüş zamanınıza kadar istediğiniz kadar umut depolayabilirsiniz.

Bu arada, semtin meydanında bulunan Masal teyzeden birkaç elma almadan geri dönmeyin. Bunlar dünya üzerinde yiyebileceğiniz en lezzetli elmalar. Ayrıca, benden duymuş olmayın, masalların sonunda gökten düşen üç elmayı hep Masal teyze atıyormuş. Bilginize.

Şimdiden afiyet olsun.

Gözünüzü açtığınız an istediğiniz yerden, bulunduğunuz yere dönebilirsiniz.

Lieberry

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder